ZAMANI ARAYAN KÖYLÜLER

Günlerden bir gün,köylüler yine aynı şekilde uyanmıştı. Zamanın kaybolduğu bir köyden bahsediyoruz. Buradaki köylüler, saat 00:00 çaldığında her şeyi unuturlar ve  yeni bir güne başlarlardı. Sanki her gün yeniden doğarlardı.

Bir gün köylüler adada geçen bir efsaneyi duyarlar. Adanın içinde "konuşan bir ayna" olduğu...
Hep birlikte karar alan köylüler, sahile inip  bir tekneye binerler ve adaya giderler. Adaya geldiklerinde, etrafı kolaçan etmeye başlarlar. Fakat ne bir ayna bulurlar,  ne de efsanenin başka bir izini...

Köylülerden biri çıkıp, "Ne efsaneymiş arkadaş ya! Adadan bir ayna çıkacakmışta,bizimle konuşacakmış.Neyse o önemli değil; madem o kadar geldik, biraz adanın tadını çıkaralım." der.
Diğer köylüler de bu fikre katılınca herkes adada bir yerlere dağılır. Bir grup köylü kendi aralarında sohbet ederler,bir grup köylü adayı keşfetmeye başlar, geri kalan ise hâlâ efsanenin gerçek olabileceği hakkında düşünürler.
Köylüler adanın tadını çıkarırken, saatin 00:00'a yaklaşmakta olduğunu fark etmemişler. Tam bu sırada adada  bir şey parıldamaya başlar. Köylüler,parıldayan nesnenin ne olduğunu merakla takip ederler.Yavaşça, dikkatlice yaklaşırlarken, sonunda gördükleri şey bir aynadır.

 Bir köylü, "Bunu bekliyor muyduk? " diyerek biraz şaşkınlıkla sorar. Diğerleri de ona katılır, ama kimse tam olarak ne olduğunu anlayamaz.
Köylüler, aynaya yaklaşırken, beklenmedik bir şekilde ayna titremeye başlar. İlk başta kimse bir şey anlamaz, ancak birkaç saniye sonra aynadan derin, yankılanan bir ses yükselir:

"Sizi tanıyorum..."

Köylüler şaşkınlıkla bir adım geri atar, ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Birkaç saniye sonra, aynı ses devam eder:

"Siz unutmuş insanlarsınız. Her gün yeniden doğar, her günü unutur, geçmişinizi kaybedersiniz."


Köylülerden biri, sesin yankılarını duyarken, itiraz eder:
"Hayır, biz… Biz her şeyi hatırlıyoruz! Kimse unutmadı!"

Ayna, sanki onların cevaplarına aldırmazmış gibi, daha da derinleşen bir sesle devam eder:

"Ama siz hatırlamadığınız her şeyi unutuyorsunuz.Her gece sıfırdan başlarsınız, gerçekler kaybolmuş zamanlarla silinmişti. "


Köylüler, tedirginlik içinde birbirlerine bakar, söylediklerini anlamaya çalışırlar. Bir köylü sinirli bir şekilde, "Bunlar sadece bir yalan! Efsane, doğru değil!" der. Diğer köylüler de aynı şekilde tepki gösterir, ancak hiçbiri aynadan gelen bu korkutucu sözlere ne şekilde karşılık vereceklerini bilemezler.
Köylülerden biri sinirli bir şekilde, "Bunlar sadece masallar! Biz geçmişimizi unutmuyoruz!" der. Diğer köylüler de ona katılarak, "Efsane doğru olamaz, hepimiz hatırlıyoruz!" diyerek karşılık verirler. Ancak her biri, aynanın söylediklerine tam olarak nasıl tepki vereceklerini bilemezler.
"Bir köylü, bunun gerçek olabilme ihtimalini düşünür. Titrek bir sesle sorar: 'Peki neden unutuyoruz? Neden unuttuk... Geçmişimizi?'”


Ayna, derin bir sessizlikten sonra, soğuk bir sesle cevap verir:"Çünkü her şeyden, hedeflerinizden, hayallerinizden, hatta kendinizden bile vazgeçtiniz. Unuttunuz, çünkü geride bir şey bırakmamayı seçtiniz."

Köylüler,aynanın söyledikleriyle bir an sessizleşirler Şimdi her biri ne ile yüzleşecek lerini, ne yapacaklarını düşünüyorlardı.
Ayna tekrardan konuştu:"00:00' sadece iki dakika var. Cevap vermeniz içinde, düşünmeniz içinde sadece iki dakika. "


Köylüler tedirginleşir. "Ne demek bu? Ne için cevap vereceğiz? " diye sorarlar.
Bir diğeri, gözlerini iyice açarak, adeta paniğe kapılır.
"Ama bu nasıl mümkün olabilir? Ne yapmalıyız? Neden sadece iki dakikamız var? "


Ayna, soğuk ve net bir sesle cevap verir.
"Çünkü unutacaksınız. Cevap vermezseniz unutacaksanız!Bir seçiminiz olacak, ya şimdi yıllar önce yaptığınız gibi yine vazgeçiceksiniz ve 00:00'ın çalmasını bekleyeceksiniz. Yada kaybettiklerinizi arayacaksınız, vazgeçmemeyi öğreneceksiniz."
23:59
Ayna tekrar konuşur:"Sadece bir dakikanız kaldı!"
Köylüler, aynanın söyledikleriyle sarsılır. Her biri bir yandan korku, bir yandan da kararsızlık içinde birbirlerine bakar. Bir köylü, ellerini birbirine sürterek, korkulu bir şekilde sorar:
"Yani, eğer cevap vermezsek... Her şeyi unutacak mıyız?"
Başka bir köylü, daha da tedirginleşerek yüksek sesle itiraz eder:
"Ama biz hep unutuyoruz! Neden bu sefer farklı olsun? Neden şimdi kaybettiklerimizi aramaya karar verelim?"
Ayna, zamanın hızla ilerlediğini hatırlatarak tekrar konuşur:
"Sadece bir dakikanız kaldı! Bu karar, geçmişinizin ve geleceğinizin sınırlarını belirleyecek. Unutmak mı, yoksa kaybettiklerinizi aramak mı? Zamanınız hızla tükeniyor..."


Köylüler, giderek daha çok kararsızlaşır. Bir köylü, sesini yükselterek, karar vermekte zorlandığını dile getirir:
"Bunu nasıl yapacağız? Kaybettiklerimizi nasıl bulacağız? Unutmak çok daha kolay."
Bir diğer köylü, gözleri dolmuş bir şekilde konuşur:
"Bunu seçmek zor. Ama belki de geçmişi aramaya çalışmak, bizi yeniden biz yapabilir. Her şeye rağmen..."
Zaman hızla geçerken, köylüler birbirlerine bakar ve herkesin zihninde aynı sorular yankı yapar:
"Kaybettiklerimizi bulacak mıyız? Yoksa her şeyi yine mi kaybedeceğiz?"
Saat, 00:00’a yaklaşırken, her birinin verdiği kararın ağırlığı giderek daha fazla hissedilmeye başlar. Bu, bir yol ayrımıdır ve köylüler son kararlarını vermek zorundadırlar.


Köylüler birbirlerine bakarak sessizce düşünürler, sonra aynı anda karar verirler.
Bir köylü, kararlı bir şekilde söze başlar:
"Bunu yapmalıyız. Vazgeçmemek, kaybettiğimiz şeyleri bulmak... "
Diğer köylü de cesaretle ekler:
"Evet, kaybettiklerimizi aramalıyız. Ne olursa olsun, vazgeçmek... Bizim için bir seçenek değil!"
Artık hepsinin cevabı belliydi. Onlar unutmanın bir seçenek olmadığını söylediler.
Ayna, köylülerin kararlı sesini duyunca biraz duraksar, ama sonunda devam eder:
"Evet, unutmak bir seçenek değil. Siz vazgeçmemeyi seçtiniz ve bu karar, kaybettiklerinizi arama yolunda atacağınız ilk adım oldu."
Saat, 00:00 olmuştu. 
Köylüler birer birer ilk adımlarını atmaya başlarlar. Birlikte, kaybettikleri şeylerin peşinden gitmek için hazırlık yaparlar.Zor olacaktı belki ama, içlerindeki umut her engeli aşmaya değerdi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YENEN VE YENİLEN

FİKİRLERİN DURAĞI:TARTIŞMAK

BİR VİRGÜLÜN SONU